“Linux, bilgisayarlar, sunucular, mainframe’ler, mobil cihazlar ve gömülü sistemler için Unix benzeri, açık kaynaklı ve topluluk tarafından geliştirilen bir işletim sistemidir.”
Linux’mu Windows’mu günlerini geçeli baya oldu. Linux artık özellikle bulut gibi büyük çaplı sunucu sistemleri için tercih edilmesi gereken işletim sistemi olarak kendini ispatladı. Artık ondan tek başına bir teknoloji olarak bahsetmek bir tarafa herhangi bir ürünü ondan bağımsız konuşmak bile zor. Yine de doğrudan kullandığımız o kadar özelliği var ki, yer ayırmadan geçmek uygun olmaz. Bunlar bridge ve bond interface’lerden iptables ile sağladığımız güvenlik politikalarına, ipvs ile çalışan yük dengeleyicilere, kvm’e ve tabii ki container’lara kadar çeşitli.
Dağıtım olarak genelde Ubuntu kuruyoruz. Yüzlerce makineyi hiç dokunmadan MaaS ile hazırlayabiliyoruz. Ama tabi bu işte biraz çalışmış herkesin bileceği gibi asıl iş ikinci gün başlıyor. Makinelerin bakımları yapılmalı, güncellenmeli ve normal dışı bir şey olduğunda incelenmeli. Böyle günlerde de temel top, vmstat, iostat vb ve hatta daha da gelişmiş analizler için ftrace ve eBPF kullanmamız gerekiyor.
